Pages

29 Eylül 2011 Perşembe

Hediye reçeller:)

Akşama müstakbel kayınvalideme hediye olarak götürmek için annemin elleriyle yaptığı marmelatları bende ellerimle süsledim:) Bu şekilde el emeği göz nuru sevimli bir hediyeye dönüştüler:) Hemde artık kalmış kullanılmayan bir kumaş da değerlendirilmiş oldu:)




26 Eylül 2011 Pazartesi

Fettucini Alfredo'yu evde deneyelim:)


Fettucini alfredo'yu ilk olarak madoda yedim çok beğendim ve tabiki ben bunu nasıl yaparım ne koymuşlarki bunun içine diye inceleye inceleye yedim durdum:) Daha sonra birkaç yerde daha yedim ama aralarında en iyisi mado'nunkiydi. Ta kii bugün evde kendim yapana kadar:)) Biras kendini beğenmişliğin etkiside olsa, içine ne koyulduğunu temizliğini bildiğim için sanırım bana daha güzel geldi:) Tek eksiğim fettucini makarna yerine pastavillanın kalın eriştesini kullanmam oldu ama bu bile bir artıya dönüştü aslında yeme kolaylığı sağlayarak:) Peki gelelim tarife:)Ben bembeyaz haşlanmış makarnadan pek hazetmediğimden öncelikle makarnayı kavurdum ve bu şekildede iki renkli makarna elde etmiş oluyoruz:) Kavrulmanın derecesi size bağlı rengi daha koyu olsun isterseniz biraz daha fazla kavurursunuz. Kavrulan makarnanın üzerine sıcak su dökerek haşlıyoruz. Ayrı bir tavada ise sosumuza başlıyoruz. Biraz tereyağla birlikte 2 3 diş sarımsağı kavuruyoruz. Daha sonra şerit şerit kesilmiş tavuk parçalarını, tavukların rengi biraz değiştikten sonra mantarlarımızıda tavamızda pişiriyoruz. Ara ara sıcak su takviyesi yaparak tavuk ve mantarların istenen kıvamda pişiriyoruz. Daha sonra tuz ve karabiber ekliyoruz. Ben baharat olarak bol karabiberi yeterli gördüm. Kremaya farklı bir baharatı pek yakıştıramadım. Biraz acılık isterseniz pulbiberde yakışır:) En sonda bir paket krema ve ince kıyılmış maydonozları ekleyip sosu kendi halinde kaynamaya bırakıyoruz. Ben birazda sıcak su ekledim çok yoğun kıvamlı olsun istemedim krema sosun.Sosumuz piştikten sonra makarnamızı servis tabağına alıyoruz, üzerine bolca sosumuzdan ve rendelenmiş kaşar peynirini ekliyoruz. Veeee afiyetle mutluca huzrurluca yiyyoruz:)

21 Eylül 2011 Çarşamba

Aklından bir sayı tut

Kitabın arkasındaki yazıyı okuduğum anda hemen okumalıyım dedim. Aslında biraz da pazarlama taktiğiydi bu kitabı özetleyecek etkili yada merak uyandırıcı bir yazı yazmak ve kitabı satın aldırmak. Tamamen bana aykırı olan yada hiç ilgim olmayan bir kitap için ne yazılırsa yazılsın bu yöntem etkili olmaz bende:) Ama bu kitapta beni çeken bir şeyler vardı:) Çözülmesi beklenen olaylar, ipuçları, zeka oyunları, katiller:)))İşte kitap böyle bişey.. Mükemmeldi çok yaratıcıydı farklıydı diyemem ama güzeldi. Akıcıydı. Ben meraktan çatladığım için hemen okuyup herşeyi öğrenmeliyim duygusuyla gene hemen bitirdim kitabı:) Ama bu benim karakterimle ilgili, başladığım işi bir solukta bitirmek ve sonuca erdirmek duygusuyla kitapları da hemen okuyup bitiriyorum:) Polisiye roman severler için tavsiye edebilirim:)


13 Eylül 2011 Salı

Çiçeklerim:)

Şimdiye kadar sevgiliden o kadar güzel çiçekler aldımki her biri birbirinden değerli her biri birbirinden güzel kokulu mükemmel görüntüde:) Hepsini aldığımda aynı heyecanı, aynı mutluluğu yaşadım:) Çiçekleri de çiçekleri armağan edeni de çok seviyorum ondan böyle tabi:)) Her aldığım çiçeğinde fotoğrafı olsun istedim arada çekmediklerim tabiki olmuştur ama birsürü çiçeğim olmuş şimdiye kadar:) Her bir anıyı atmaya kıyamayan ben; ki şimdiye kadar gidilen sinema biletleri yenen yemekler gibi aklınıza gelebilecek herşeyi saklayan biriktiren ben; çiçeklere hiç kıyamıyorum.Ama bazıları solduktan sonra çok kötü kokuyorlar oyüzden onları atmak zorunda kalıyorum:( Ama atmadıklarım içinde böle alternatif fikirlerim oluyor:))
Öncesi;

 Sonrası;


Bunlarda diğer bana gelmiş olan çiçekler:))





Bide orkidem var tabi ama onun yeri apayrı:))



12 Eylül 2011 Pazartesi

Söz detayları:)

Öncelikle sözden önce güzel yorumlarınızla beni yanlız bırakmadığınız için teşekkür ediyorum:) Sözü merak edenler artınca bende hemen fotoğrafları toparlayıp anlatmaya başlıyım dedim:) Hepinizin de tahmin edebileceği gibi çok fazla heyecanlıydım, gergindim:) Ama heyecanı da gerginliği de ayrı güzeldi:) Ayrı bir tadı vardı:) Ben mutfaktaki kalabalığın içinde kaybolmuş napcaz kahvemi götürcez hoşgeldinmi dicem nolcak falan diye sessiz olmaya çalışırken, içerden kızımızı oğlumuza laflarını duydum:)) Sonradan öğrendim ki 3 kez tekrarlanmış isteme olayı:) İlkinde kızımızı oğlumuza denmiş sonra olmamış isimlerimizide söyleyerek ikinci baskı derken kızımızın annnesi duymadı bir kez daha derken 3 kez üstüste istenmişim:) Tabi ben bunlardan bi haber içerdeki telaşlı kadın kalabalığının arasında savrulmaktayım:) Sonra kahveleri götürdüm, çikolata, ikramlar çaydı yüzük takılmaydı el öpmeydi fotoğraf çekilmeydi derken geçti gitti:)) Çok şükür herşey güzeldi, istediğim gibiydi, ufak tefek bizim dışımızda gelişen olaylar dışında bir aksilik yaşamadık:) Maşallaahhh:) Darısı inşallah bu satırları okuyan ve bunları yaşamak isteyen herkesin başına:) 
Çiçeğim ve çikolatamı paylaşıyım ilk olarak:) Çiçek solup atılacak hiçbir hatırası kalmayacak diye düşündüğümüzden sevgiliyle beraber orkide de karar kıldık:) Beklediğimden çok daha kocaman ve çok daha güzel bir çiçekle karşılaştım:) Çikolatamında kutusuna ayrı bayıldım çikolatalarına ayrı:) Ama pembeliğiyle kalbimi çalan kutunun yeri ayrı:) Çikolatadan başka birde bi tepsi baklava hediyemiz de vardı:)




Çikolatalardan misafirlerden sonra ve benim gel git dayanamayıp yiyişlerimden sonra bu kadar kaldı:)


Yüzüklerimiz:)

Baklavayı bu şekilde herkesin tabağına maşayla koyarak ikram ettim ellerim titreyerek tabi hep:))

Benim hazırladığım bohçayı paylaşmıştım sizlerle, işte bu da bana hediye gelen bohçam, daha doğrusu hediye sepetim:)
İçinde neler mi var:) Buyrun bakalım:)
Çamaşır setleri ve çoraplar bu tatlı kutularda:)

Bohça, havlular ve gömlek:)
 

Evde çekilen resimlerden pek hoşlanmadığım için ertesi gün tekrar giyindik ve dış mekan çekimleri yaptık:) Ve burda bu güzellikle karşılaştık:) Bayıldığımı söylememe gerek yok sanırım:)




10 Eylül 2011 Cumartesi

Söz hazırlıkları:) Bohçacı geldiiiii haaaaanııımmmm:))

Benim gibisi de yoktur sanırım misafirlerin gelmesine, sözlenmeme saatler kala post yazan bir gelin adayı:)) Damadımıza hazırladığımız söz bohçası, içindekiler ve süslemesini paylaşıyorum bu seferde:)
Söz bohçasının içine gömlek, havlu,ikişer adet çorap, atlet ve çamaşır koyduk. Birde adı üstünde bohça denilen masa örtümsü şeyi koyduk:)
Bunlar havlu ve bohçamız:)

 Büyük kutuda gömlek var, kırmızı kutu çoraplar, gri kutuda çamaşır, diğeri zaten belli:)



 Kutuları üstüste yerleştirip,üzerini havluyla örttüm ve en son bohçayla kapattım:)


En son tülle kapladım,çiçekler, kurdele ve güllede bitirdim bohçamız hazır:)

9 Eylül 2011 Cuma

Söz hazırlıkları:) Damada Çikolata:)

Yarınki heyecanımın bütün adımlarını sizlerle yakından paylaşıyorum:) Bir yandan süslemeler bir yandan hazırlıklar ve biryandan da fotoğraf çekimleri yapıyorum:) Söz bitiminde herkes evine dağılırken damat tarafına çikolata verilmesi gerekiyormuş:) Böyle bir adet varmış işte nedir nedendir diye çok sorgulamadan peki madem dedim:) Çikolataları klasik bir kutuya koymaktansa böyle iki katlı bir tabak aldım ve içini istediğim gibi nefis çikolatalarla doldurdum:) Süslemeden olmaz tabiki, tülle kaplayıp kurdele ve çiçekle de görüntüyü zenginleştirince ortaya böyle sevimli bir çikolata çıktı:)






Söz hazırlıkları:) Hediyeler:)

Yarın büyük gün:) Heyecanlarım, streslerim de tavan yapmış durumda:) Bir hafta boyunca rüyamda uğraştım durdum aksiliklerle.. Rüya alemimde beş altı kere sözlendim her yeni gün ayrı bir aksilikle:( Bütün bu kötü rüyaların aksine yarın umarım uyanmak istemeyecek türden bir rüya gibi geçer:) Misafirlerimiz için hazırladığımız sabunları burada paylaşmıştım. Hediyelerin bitmiş halini de şimdi sizlerin beğenisine sunuyorum:)
Renkli el havlularını ve kelebekli keseleri sevgiliyle yapılan eminönü ziyaretinden aldık:)



Erkekler için çorap hediyemiz var:) Çoraplar için daha küçük ve sade keseler aldık.
Hediye keselerimizin üzerinde küçük notumuz olsun istedim ve işte bu şirin kalpleri tasarladım:)

Tırtıklı makasla ablamla beraber kestik her birini:)

Silikonla keselerin bağlama yerindeki kurdelelerin üzerine yapıştırdık:)





Hediyeleri dağıtmak için burada göstermiş olduğum kutuyu ve aşağıdaki beyaz sepeti kullanacağız:)


 Bana yarın için şans dileyin:)) Nasıl olmuşlar beğendiniz mi?



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...